heyecan dolu dakikalar?

çılgın dakikalar, neşeli saatler, kovalamacalı olaylar falan istiyorum. sıkılıyorum. en büyük heyecanım otobüse binmek. o da geç kalacağım artık belli olduğu için heyecanını yavaş yavaş (değil hızlıca) kaybetmeye başladı. hayır yani ne var şurda azıcık heyecan istediyse. gerçi az önce camdan böcek girdi onu da garipsedim ama böyle şeyler değil benim istediğim. hayattan bana bir amaç vermesini istiyorum. boşum. tamamen. o kadar şey yapabilirim ama hiçbir şey yapmıyorum. sürekli dizi izleyip sonra pişman oluyorum. "saat gecenin 3ü olmuş hala ayaktayım" diye kendime kızıyorum. yapmak istemediğim bir sürü şey yapıp sonra da pişman oluyorum. ama bir türlü durmuyorum. yine yapıyorum. sonra yine. yapabileceklerimin hayal gücümle sınırlı olduğu fikrinden gittikçe kopup, "yapabileceklerim"in olduğu fikrine bile soğuk bakmaya başlıyorum. ne halim varsa görmeyeyim, bi ana önce kurtulayım şu ağırlıktan. (heyecan dolu dakikalar bir de. evet)

2 kişi tepki vermiş:

kiss or kill dedi ki...

dizi izleyemeyenler var.
ben de heyecan istiyorum. bence en güzel şöle yeni ve hızlı bi spora başlamak. mesela yeni paten aldım hızlı gitmesi için tekerleklerini özel seçtim. ne zaman ayağıma geçirsem : 'hağıııaağğğığaa ne zaman düşücem acaba!?' diye heyecanlanıyorum... örnek teşkil etsin istedim. =)

Fantastic dedi ki...

o da iyiymiş ama böyle küçük heyecanlar kesmiyor beni. hem şu da var; ben acayip haraketli bir insanım =D benim durduğum yerde düşme ihtimalim, sıradan bir insanın patenin üstündeykenki düşme ihtimalinden fazla. o yüzden heyecanın "daha"sını arıyorum. biliyorum, kaşınıyorum =D