bu kafadan bunlar çıktı

geçti gitti, gördün mü? görmedin mi? döndük yine başa... biraz gezmek biraz oturmak derken, biraz konuşup biraz susmaya çalışırken oldu bittiye getirdiler, ben de anlmadım. aslında potansiyel var ama o kadar yani (bizim oğlan zeki ama çalışmıyo). sonra git bağımlı olunacak birşeyler falan bul. (ama yok, herşeyin fazlası zarar) irade eksikliğinden muzdarip olmaya doğru ilerliyordum ki "bu gidişe bir dur" dedim. diyebildiğim zaman farkettim ki irade eksiklği yokmuş zaten, irade zıt yöndeymiş. karar değiştirmişim. monoton sıkıcı falan dedim. heyecan atıcaklar üstüme bir gün, ezilip ölücem altında. çok şey istemiyorum aslında, yani evet az bişey de değil ama olsa süper olur ya (yok ezilip ölmeyi istemiyorum, o başka). sonra git otur, uzun yola git kıçın uyuşsun. sonra geri dön aynı yolu bidaha uyuşsun. "kafanın içinde kelimeler var da onları mı sesli okuyorsun, yoksa kafanın içindeki sesleri yazı olarak mı canlandırıyorsun gözünde?" gibi uzun geyiklere girmenin hiçbir faydası olmadığını öğrendim, ama merak etmeyin unutucam bi ara. (kendime hatırlatayım) işte benim bir günüm böyle geçiyor. (yalan) sıkıldım. oha! en başa döndük. ıııııh! sıkıldığım yerde checkpoint almışım heralde, durup durup sıkılmaya dönüyorum. arkadaşlarımla muhabbet etmekten sıkıldım, beni dinlemek isteyen profesyonel yada amatörler (psikolog, psikyatr falan yada sıradan vatandaş)(oha sınıflandırmaya gel, yuh bide) bana buradan ulaşabilirler. en azından deneyebilirler. falan filan falan filan falan filan. (buraya kadar okuyan olduysa selamlar) ve bitti galiba. oyh yoruldum.