insan çocukken hayalleri daha büyük olduğundan daha fazla hayal kırıklığına uğrar sanardım. yanlış sanarmışım. ben büyüdükçe, hayallerim küçülmüş olmasına rağmen, hayal kırıklıklarım büyüdü. hayallerim küçüldükçe büyük umutlar yükleyebileceğim birşey aradım belki, küçük hayallere yükledim büyük umutlarımı. ve küçük hayallerim yavaş yavaş çökerken büyük umutlarımın altında ezildim. ne yapacağımı bilemedim. kızdım, üzüldüm, nefret ettim. ama hiçbiri beni biryere götürmedi. oturup ağlasam düzelir mi herşey diye sordum kendi kendime. karar veremedim. aynaya baktım, kendime acıdım, sonra başka tarafa çevirdim kafamı. sonra başkası olmaya karar verdim. daha önce de denemiş ama becerememiştim. "bu sefer farklı olan ne? bu sefer neden herşey yolunda gitsin?" diye düşündüm, ama bulamadım. vazgeçtim. utandım. her saniye bir öncekinden daha iyi olsam da hiçbir zaman olmak istediğim gibi olamayacağıma karar verdim. yada nasıl birşey olmak istediğimi bilmediğime. kabullendim sonra. "benden bi bok olmaması gerekiyordur belki" dedim. boş boş oturarak ölmeyi beklemem gerekiyordur belki de. yada bir ihtimal, değişirim. bilmiyorum. oha ergen gibi oldum...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 kişi tepki vermiş:
Yorum Gönder