havalar...
ne zaman: 22:10
çok sıcak. yazmak istiyorum ama bu sıcakta kafamı toplamak ve yazmak gerçekten zor. şu iki satır yazıyı yazmak için bile gereğinden fazla düşündüm zaten. yazamıyorum işte. zorlamanın alemi yok. havalar biraz düzelince yazarım...
her nefes aldığımda daha mutlu oluyorum. havayı içime çektiğimde yüzüme bir gülümseme yayılıyor. derin derin solumak o kadar iyi geliyor ki her seferinde mutlu oluyorum. üzüntülerim olsa da onlar kenarda duruyor ben nefes alırken. benim için sadece nefes almak var o an. derin derin nefes almak ve nefes alabildiğin için mutlu olmak...
oh be. sonunda sıkıcı yaz tatilinin kafasını yardım, sürekli oturmaktan kurtuldum. öğleden sonra canımarkadaşım la gezdik bir güzel. oturduk muhabbet ettik, dolaştık, sonra yine oturduk falan. bunalmıştım artık sürekli bir ekrana bakmaktan yada kitap okumaktan. gerçi yapacak pek fazla bişey yoktu zaten. en eğlencellileri bunlardı ama tabi sıkılıyo insan durdukça. neyse gittik rahatladım. açık hava da iyi geldi. güneş batarken de güneşe arkamızı dönüp uzaklaştık.
güzeldi güzel...
güzeldi güzel...
sen kimsin ki! ne hakla benim hayatıma karışıyosun! nasıl benim hayatımla uğraşma cesaretini buluyorsun içinde! benmiş. peh. bide ben olduğunu iddia ediyor. sen nasıl ben olabilirsin ki. ben senden daha iyiyim. daha güçlüyüm. "ben" olduğunu söyleyerek beni aşağılama. seni istediğim an susturabilirm ya, konuşacak birileri arada fena olmuyor. hayır! sana muhtaç değilim! asla da olmam. sadece faydalı olabilirsin dedim. ayrıca şımarıksın, kendini olduğundan büyük görmeye çok heveslisin. herkesin seni sevdiğini sanıyosun. yalan... senin arkandan neler neler çeviriyolar, sen uyuyosun. bişeyler yapabileceğini düşünüyosun. kendinden başka hiçbişeyi değiştiremezsin, ki artık kendin de benim kontrolümde. ne mi değişiti. artık daha güçlü, daha iyi bir kendin var. o kadar. eh belki "bu eskiden bendim" deyip gurulanırsın ilerde kendi kendine. ama sadece kendi kendine. içerde. sadece izleyici olduğun yerde. artık hayatıma karışamayacağın yerde. orası sana daha uygun kabul et. güçsüz olduğun kadar kırılgan olduğun için seni orda koruyorum bir bakıma. seni güvenli bir yere koyuyorum. ordan çıkmaya çalışırsan da seni daha derine kapatmaktan çekinmem haberin olsun. yok yok korkma hemen değil. daha işim var seninle merak etme. ama artık sus. hiç değilse bugün yeterince konuştun...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)